Nöroloji uzmanları tarafından iki veya daha fazla nöbet geçirilmesi epilepsi tanısı için temel kriterlerden biri olarak kabul edilir. Genetik yatkınlığın etkili olduğu düşünülse de epilepsi doğrudan kalıtsal bir hastalık değildir ancak bazı ailelerde hastalığın gelişme eğilimi daha yüksek olabilir. Bununla birlikte doğum travması, kafa travması veya beyin enfeksiyonları gibi dış faktörler de epilepsinin ortaya çıkmasında rol oynayabilir.
Her yaşta görülebilen bu hastalık, özellikle bebeklerde epilepsi belirtileri ile erken dönemde fark edilebilir. Genellikle ömür boyu sürebilen epilepsi, uygun ilaç tedavileri, teknolojik cihazlar, gerektiğinde epilepsi cerrahi tedavi yöntemleri ve özel diyet programlarıyla kontrol altına alınabilir.Epilepsi Çeşitleri Nelerdir?
Epilepsi sendromları, nöbetin türüne ve beynin hangi bölgesinden kaynaklandığına göre sınıflandırılır. En yaygın epilepsi çeşitleri, fokal nöbetler ve jeneralize nöbetler olarak iki ana grupta incelenir. Fokal nöbetler beynin belirli bir bölgesinden jeneralize nöbetler ise her iki beyin yarım küresinden aynı anda kaynaklanır. Epilepsi hastasının geçirdiği nöbet türü, uygulanacak epilepsi tedavisi ve kullanılacak ilacın belirlenmesi açısından büyük önem taşır. Ayrıca bir hastada birden fazla nöbet türü de görülebilir.
Basit Parsiyel (Fokal) Nöbet
Olağandışı elektriksel aktivite beynin küçük bir alanında meydana geldiğinde basit parsiyel nöbet oluşur. Bu nöbetlerde bilinç etkilenmez, hasta çevresinin farkındadır. Nöbetler aşağıdaki gibi alt gruplara ayrılır:
Motor nöbetler: Kas kasılmaları ve istemsiz hareketlerle seyreder.
Duyusal nöbetler: Görme, işitme, koku veya dokunma duyularını etkiler.
Otonom nöbetler: Mide bulantısı, terleme, çarpıntı gibi istemsiz bedensel tepkilere neden olabilir.
Psişik nöbetler: Duygular, düşünceler veya hafıza üzerinde etkiler oluşturabilir.
Kompleks Parsiyel Nöbet
Bu nöbet türünde bilinç etkilenir ve bilinç bozukluğu oluşur. Genellikle beynin bir lobundan kaynaklanır. Kafa travması, beyin tümörü ya da inme öyküsü olan bireylerde daha sık görülse de herkeste ortaya çıkabilir. Kompleks parsiyel nöbet geçiren epilepsi hastası çevresine tepki vermez ve nöbet sırasında yaşananları hatırlamaz. Bu sırada hasta boşluğa dalmış gibi bakabilir, ya da otomatik davranışlar dediğimiz çiğneme, yutkunma, tekrarlayan hareketler, bağırma, gülme veya ağlama gibi eylemlerde bulunabilir. Bu, epilepsi hastalarında en sık görülen nöbet türlerinden biridir.
Jeneralize Nöbet
Jeneralize nöbetler, beynin her iki yarım küresini aynı anda etkileyen nöbetlerdir. En bilinen türü jeneralize tonik-klonik nöbet olup, halk arasında ‘’ sara nöbeti ‘’ olarak da anılır. Bu nöbet sırasında kişi aniden yere düşebilir, kaslar kasılır, ardından gevşeme ve çırpınma hareketleri görülür. Nöbet sırasında epilepsi dil ısırması, bilinç kaybı ve istemsiz idrar kaçırma gibi durumlar oluşabilir. Bu tür nöbetler hem yetişkinlerde hem de epilepsi olan bebeklerde görülebilir. Bebeklerde ise bu nöbetler dalma, göz kayması, ani sıçramalar gibi farklı belirtilerle kendini gösterebilir.Epilepsi Neden Olur?
Epilepsi, beyindeki sinir hücrelerinin aşırı elektriksel aktivite üretmesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, beynin normal elektriksel fonksiyonlarını bozar ve tekrar eden epilepsi nöbetlerine yol açar. Epilepsi vakalarının büyük bir kısmında kesin neden belirlenemese de bazı hastalarda nedenler açıkça saptanabilir. Bu durumlar arasında doğumsal anomaliler, doğum travmaları, kafa travması, beyin damar hastalıkları, inme, beyin tümörü, beyin iltihapları, nörolojik hastalıklar, aşırı alkol veya uyuşturucu kullanımı ve genetik faktörler yer alır.
Epilepsinin en sık görüldüğü yaş aralığı, 20 yaş altıdır; özellikle ilk 3 yaş ve ergenlik çağı nöbetlerin başladığı kritik dönemlerdir. Bazı epilepsi türlerinde net bir neden bulunamaz ve bu tipler idiyopatik ya da kriptojenik epilepsi olarak adlandırılır.
Epilepsi Belirtileri Nelerdir?
Epilepsi belirtileri, geçirilen epilepsi nöbetinin türüne göre farklılık gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında bilinç kaybı, vücutta kontrol edilemeyen sarsılmalar, kasılmalar, ağızdan köpük gelmesi, epilepsi dil ısırması, gözlerde kayma, çevreye tepki verememe ve istem dışı hareketler yer alır. Bazı epilepsi hastalarında ise nöbet, sadece kısa süreli donakalma ya da boşluğa bakma şeklinde olabilir.
Nöbet sırasında çığlık atma, idrar kaçırma, aşırı salya üretimi, diş kenetleme gibi bulgular da gözlenebilir. Ayrıca bazı bireylerde dejavu hissi, olağandışı koku ve tat alma, başın ritmik hareketleri, ani göz kırpmaları ve kol-bacaklarda karıncalanma gibi belirtiler görülebilir. Epilepsi olan bebeklerde belirtiler, yetişkinlerden farklı seyredebilir.Epilepsi Nasıl Teşhis Edilir?
Epilepsi, beynin elektriksel aktivitelerinin dengesizleşmesi sonucu ortaya çıkan bilinç, hareket ve duyular üzerinde geçici etkiler oluşturan nörolojik bir hastalıktır. Teknik olarak bilinen başka bir tıbbi duruma bağlı olmaksızın iki veya daha fazla epilepsi nöbeti geçirilmesi, epilepsi tanısı için yeterli kabul edilir.
Öncelikle nöroloji uzmanı, hastanın nöbet geçmişini, nöbet sırasında görülen belirtileri ve tıbbi öyküyü ayrıntılı şekilde değerlendirir. Ardından fizik muayene yapılır ve gerekli durumlarda kan tahlili, EEG, BT/CT ya da MR görüntüleme gibi testler istenir.
EEG: Beyindeki elektriksel aktiviteleri ölçer. Epilepsiye özgü anormal dalgalar tespit edilebilir.
MR: Epilepsinin yapısal nedenlerini araştırmak için kullanılır.
BT/CT Taraması: Beyindeki kanamalar, tümörler veya enfeksiyonlar gibi nöbet nedeni olabilecek yapısal bozuklukları tespit eder.
Kan Testleri: Enfeksiyon, elektrolit bozuklukları veya metabolik nedenlerin dışlanması için yapılır.Epilepsi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Epilepsi tedavisi, hastalığın türüne ve nöbet sıklığına göre planlanır ve genellikle uzun süreli bir süreci kapsar. Tedavi temelde antiepileptik ilaçlar ile yapılır, bazı hastalarda ise epilepsi cerrahi tedavi yöntemleri gündeme gelebilir.
Epilepsi tedavisinin amacı, epilepsi nöbetlerini önlemek veya sıklığını azaltmaktır. Bu doğrultuda hekim, hastanın nöbet tipine uygun ilacı seçer ve genellikle tek bir epilepsi ilacıyla tedaviye başlanır. Doz yavaş yavaş artırılır. İlaç yetersiz kalırsa ikinci bir ilaç eklenebilir veya ilaç değiştirilebilir. Epilepsi nöbeti geçirmemek için ilaçların düzenli ve dikkatli kullanımı büyük önem taşır. Uygun ilaç tedavisi uygulanan her beş hastanın dördünde nöbetler kontrol altına alınabilir.
İlaçların yan etkileri kişiden kişiye değişse de en sık görülenler arasında uyku hali, baş dönmesi ve denge sorunları yer alır. Bu nedenle hastanın belirli aralıklarla kan tahlili yaptırarak ilaç düzeylerinin ve organ fonksiyonlarının izlenmesi gerekir.
Epilepsi bazı hastalarda ömür boyu süren bir durumdur. Özellikle çocukluk çağında başlayan bazı nöbet türlerinde ise tedavi 15–20 yaşlarına kadar sürdürülebilir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen ve uygun bulunan hastalar için epilepsi ameliyatı bir seçenek olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki her cerrahi müdahalede olduğu gibi epilepsi ameliyatında ölüm riski az da olsa mevcuttur.
Tedavinin başarısı için hastanın düzenli takibi, yaşam tarzı düzenlemeleri ve bir nöroloji uzmanı ile yakın iletişim içinde olması oldukça önemlidir.Epilepsi Hastalığında Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Alkol epilepsi nöbetlerini tetikleyebileceğinden kesinlikle uzak durulmalıdır.
Kafein içeren içecekler sınırlı miktarda tüketilmelidir.
Epilepsi ilaçlarıyla etkileşime girebilecek bazı gıdalar, yalnızca hekim önerisiyle tüketilmelidir.
Kalsiyum, magnezyum, sodyum gibi mineraller açısından zengin yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve tam tahıllı ürünler düzenli olarak tüketilmelidir.
Yeterli miktarda vitamin ve mineral alımı sağlanmalı, aç kalmaktan kaçınılmalı ve günlük su tüketimine dikkat edilmelidir.Sık Sorulan Sorular
Yorumlar (0)
Konuya yorum yazarak kvkk kapsamında yorumunuz ve kişisel bilgilerinizin paylaşımına izin vermiş sayılırsınız.