Çerez politikası içeriği Özel Nev Hospital tarafından belirlenmiştir. Çerez Politikamız
Nev Hospital

Randevu Hattı

444 1 349

Sezaryen Doğum Nedir?

Sezaryen doğum, vajinal doğumun mümkün olmadığı ya da riskli görüldüğü durumlarda kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından uygulanan cerrahi bir doğum yöntemidir. Bu yöntemde anestezi altında annenin karın duvarı ve rahim bölgesine cerrahi kesi yapılır ve bebek bu kesi yoluyla dünyaya getirilir.

Sezaryen doğum genellikle bebeğin pozisyonunun uygun olmaması, annenin sağlık durumu, çoğul gebelik gibi durumlarda tercih edilebilir. Planlı olarak yapılabileceği gibi bazı acil durumlarda da sezaryen uygulanabilir.

Sezaryen Doğum Kaçıncı Haftada Olur?

Sezaryen doğum, anne ve bebeğin sağlığı dikkate alınarak genellikle gebeliğin 39. haftasından itibaren uygulanabilir. Bu hafta, bebeğin akciğerleri ve hayati organlarının gelişimini büyük ölçüde tamamladığı dönemdir. Bu sayede doğum, hem anne hem de bebek açısından daha güvenli şekilde gerçekleştirilebilir.
 
Planlı sezaryenler genellikle 38. hafta sonu ile 39. hafta arasında planlansa da preeklampsi, plasenta previa, bebekte sıkıntı gibi bazı tıbbi zorunluluklar nedeniyle daha erken haftalarda da sezaryen yapılması gerekebilir.

Sezaryen Doğum Hangi Durumlarda Uygulanır?

Sezaryen doğum, normal doğumun mümkün olmadığı ya da anne ve bebeğin sağlığını tehdit eden durumlarda uygulanır. Bu cerrahi işlem, annenin karın duvarı ve rahmine yapılan kesiyle bebeğin dünyaya getirilmesini sağlar.
 
‘’ Hangi durumlarda sezaryen gerekir? ‘’ sorusunun yanıtı, hem anneye hem de bebeğe bağlı nedenlere göre değişir. Anneye bağlı olarak daha önce sezaryen doğum yapmış olmak, rahim ameliyatı geçirmiş olmak, doğum sırasında rahim yırtılması riski, şiddetli bel fıtığı, kalça yapısındaki bozukluklar, yaygın HPV enfeksiyonları veya ortopedik–nörolojik engeller sayılabilir.
 
Bebeğe bağlı nedenler arasında bebeğin ters gelmesi, tahmini doğum kilosunun 4.000–4.500 gramın üzerinde olması, bazı doğumsal anomaliler, oksijen eksikliği riski, doğum eyleminin ilerlememesi ya da plasentanın doğum kanalını kapatması gibi durumlar yer alır.
 
Bu gibi koşullarda normal doğum riskli olabileceği için kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından sezaryen tercih edilebilir.

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Sezaryen doğum, genellikle epidural veya spinal anestezi altında annenin karın ve rahim bölgesine yapılan cerrahi kesilerle gerçekleştirilen bir işlemdir. Bazı durumlarda ise annenin tamamen uyutulduğu genel anestezi uygulanabilir. Anestezi sonrasında doktor, genellikle bikini hattı hizasında yaklaşık 12–15 cm’lik yatay bir kesi yaparak ameliyata başlar. Karın boşluğu açıldıktan sonra rahmin alt kısmına yine yatay şekilde yaklaşık 10–12 cm’lik bir kesi yapılır ve bebek bu kesiden çıkarılır.
 
Bebek doğduktan sonra göbek bağı kesilir ve ardından plasenta ile zarlar çıkarılarak rahim temizlenir. Bu aşamadan sonra rahimdeki kesi ve karın katmanları dikkatlice dikilerek işlem tamamlanır. Tüm operasyon süreci ortalama 30 ila 60 dakika sürer. Doğum sonrası dönemde ise sezaryen dikişi düzenli olarak kontrol edilmeli, iyileşme süreci hekim önerilerine göre takip edilmelidir.

Sık Sorulan Sorular

2 sezaryen arası ne kadar olmalı?
 
İki sezaryen doğum arasında ideal süre genellikle en az 2 yıl olarak önerilir. Bu süre, rahim dokusunun iyileşmesi ve olası komplikasyon risklerinin azaltılması açısından önemlidir. Daha kısa aralıklarla gerçekleşen gebeliklerde rahim yırtılması gibi ciddi riskler artabilir.
 
Sezaryen ağrısı nasıl geçer?
 
Sezaryen sonrası ağrılar, özellikle ilk birkaç gün daha yoğun hissedilir. Hekim tarafından reçete edilen ağrı kesiciler düzenli kullanılmalı, yatış ve kalkış sırasında ani hareketlerden kaçınılmalıdır. Yavaş yürüyüş gibi hafif aktiviteler iyileşmeyi destekler. Ayrıca bol su içmek, sağlıklı beslenmek ve yara bölgesine özen göstermek ağrının hafiflemesine yardımcı olabilir.
 
Sezaryen sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
 
Sezaryen sonrası, yara yerinin enfeksiyon kapmaması için hijyene dikkat edilmeli, ağır kaldırmaktan kaçınılmalı ve doktor kontrolleri aksatılmamalıdır. Dikiş bölgesinde şişlik, kızarıklık ya da aşırı ağrı fark edilirse hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ayrıca ilk birkaç hafta merdiven çıkma, ağır egzersiz yapma gibi fiziksel zorlanmalardan uzak durulmalıdır. Beslenme, uyku ve sıvı alımı da iyileşme sürecini doğrudan etkiler.

Yorumlar (0)

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!