Çerez politikası içeriği Özel Nev Hospital tarafından belirlenmiştir. Çerez Politikamız
Nev Hospital

Randevu Hattı

444 1 349

Erken Doğum Nedir?

Erken doğum, normal gebelik süresi olan 40 hafta tamamlanmadan ve bebeğin 37. haftasından önce gerçekleşen doğumdur. Kadın hastalıkları ve doğum bölümü tarafından takip edilen gebeliklerde erken doğum hem anne hem de bebek için ciddi sağlık riskleri oluşturabilir. Bebeğin anne karnında yeterince büyüyüp gelişebilmesi için yaklaşık 40 haftalık süreye ihtiyaç vardır. 37. haftadan önce doğan bebekler prematüre olarak adlandırılır ve doğum haftasına göre riskleri değişiklik gösterir:
 
23–28 haftalar: aşırı erken
28–32 haftalar: çok erken
32–36 haftalar: orta derecede erken
36–37 haftalar: geç dönem öncesi
 
Erken doğum, bebeğin özellikle akciğer, kalp ve sinir sistemi gibi kritik organlarının tam gelişmeden doğmasına yol açabilir. Erken doğumun etkileri, doğumun gerçekleştiği gebelik haftasına bağlı olarak değişir; ne kadar erken olursa, sağlık riskleri de o kadar artar. Enfeksiyonlar, yetersiz beslenme, birden fazla gebelik ve bazı sağlık sorunları erken doğumun başlıca nedenleri arasında yer alır.

Erken Doğum Neden Olur?

Erken doğumun nedenleri çok çeşitlidir ve bazı durumlarda bilinen bir sebep olmadan da aniden gerçekleşebilir. Bu gibi durumlarda perinatoloji ve kadın hastalıkları-doğum uzmanları, doğumu erken başlatmak veya uygun önlemleri almak durumunda kalabilir.
 
Erken doğumun bilinen nedenleri arasında şunlar yer alır:
 
Rahim ağzı yetmezliği: Rahim ağzının gebelik boyunca yeterince güçlü olmaması doğumun erken başlamasına yol açabilir.
Plasenta sorunları: Plasentanın doğum yolunu kapatması veya plasentaya bağlı komplikasyonlar erken doğumu tetikleyebilir.
Çoğul gebelikler: İkiz, üçüz veya daha fazla bebek taşıyan gebeliklerde rahim aşırı gerilir ve erken doğum riski artar.
Kronik sağlık sorunları: Diyabet, enfeksiyonlar veya preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) gibi durumlar erken doğuma sebep olabilir.
Geçmişte prematüre doğum: Önceki gebelikte prematüre doğum yapılmışsa risk artar.
Yaşam tarzı faktörleri: Alkol ve sigara tüketimi erken doğum riskini artırabilir.
Gebelikler arasında kısa süre: İki gebelik arasındaki kısa zaman, rahmin toparlanmasını engelleyerek erken doğuma neden olabilir.
Hamilelik sırasında vajinal kanama veya enfeksiyon: Bunlar doğumun erken başlamasına yol açabilir.
Amniyotik sıvı sorunları: Suyun fazla olması veya yetersiz olması erken doğum riskini artırabilir.
 
Bu faktörlerin varlığı erken doğum riskini yükseltebilir ancak her zaman erken doğumun gerçekleşeceği anlamına gelmez. Perinatoloji uzmanlarının gözetiminde risk faktörlerinin izlenmesi, erken doğumun önlenmesinde kritik öneme sahiptir.

Erken Doğum Belirtileri Nelerdir?

Anne adayları hamilelik dönemlerinde erken doğum belirtilerinden biri olan kasılmaları yaşayabilir. Bu kasılmalar, anneyi doğuma hazırlayan Braxton Hicks kasılamalarıyla benzerlik gösterir ve yalancı kasılmalar olarak da adlandırılır. Ancak 37. haftadan önce düzenli veya sık kasılmalar, erken doğum riskini işaret edebilir.
 
Erken doğumun en yaygın görülen belirtileri şunlardır:
 
Karın veya bel bölgesinde düzenli sancılar
Pelvik basınç ve kasıkta hissedilen basınç
Her 10 dakikada bir veya daha sık adet kramplarına benzer kasılmalar
Vajinal akıntıda değişiklik veya artış
37. haftadan önce suyun gelmesi (amniyotik sıvı sızıntısı)
Hafif vajinal kanama veya lekelenme
Sırt ağrısı ve rahim kasılmaları
 
Bu belirtileri fark ettiğinizde hem annenin hem de bebeğin sağlığı için vakit kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum bölümü veya perinatoloji uzmanına başvurmanız gerekir. Perinatoloji uzmanları, erken doğum riskini değerlendirir ve gerekirse önleyici tedbirler alır.

Erken Doğum İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Erken doğum, bazı durumlarda daha yüksek riskle ortaya çıkabilir ve tahmin edilmesi zor olabilir. Perinatoloji ve kadın hastalıkları bölümlerinde risk faktörlerini bilmek anne ve bebeğin sağlığı için önemlidir. Erken doğum riskini artıran başlıca faktörler şunlardır:
 
Daha önce erken doğum yapmış olmak
İkiz, üçüz veya çoğul gebelikler
Rahim veya serviks problemleri
İdrar yolu veya vajinal enfeksiyonlar gibi mevcut enfeksiyonlar
Plasentada kanama veya plasentanın doğum yolunu kapatması
Gebelikte suyun fazla olması (polihidramnios)
Düşük kilo, yetersiz beslenme veya zayıf bağışıklık
Sigara, alkol veya uyuşturucu kullanımı
Kronik hastalıklar (yüksek tansiyon, diyabet)
Aşırı stres ve yoğun fiziksel aktivite
 
Bazı durumlarda uzman doktor, bebeğin rahimde kalmasından daha güvenli olacağı için doğumu kasıtlı olarak erken başlatabilir. Bunun nedenleri arasında preeklampsi, plasentadan kanama veya bebeğin gelişim geriliği yer alır.
 
Erken doğum riskini azaltmak için düzenli prenatal kontroller yapmak, doktor önerilerini takip etmek ve gerekirse erken doğum önleme iğnesi veya diğer tıbbi tedavi yöntemlerini uygulamak önemlidir.

Sık Sorulan Sorular

Erken doğumda normal doğum mu yoksa sezaryen mi yapılır?
Erken doğumda hangi doğum yönteminin uygulanacağı bebeğin ve annenin sağlık durumuna bağlıdır. Bazı prematüre bebeklerde normal doğum mümkün olurken bazı durumlarda sezaryen tercih edilebilir. Karar, kadın hastalıkları ve doğum veya perinatoloji uzmanı tarafından verilir.
 
Bebeğin başı aşağıda ise erken doğum olur mu?
Bebeğin başının aşağıda olması doğumun gerçekleşebilmesi için uygun pozisyondur ancak bu tek başına erken doğum riskini belirlemez. Erken doğum, genellikle kasılmalar, rahim ağzı yetmezliği, enfeksiyon veya plasenta sorunları gibi diğer faktörlerle ilişkilidir.
 
Erken doğum nasıl önlenir?
Erken doğumu önlemenin tek bir yolu yoktur ancak riskleri azaltmak için bazı önlemler alınabilir. Gebelik boyunca tütün ve alkol kullanımından kaçınmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli doğum öncesi kontrolleri yaptırmak, stres seviyesini yönetmek ve gebelikler arasında en az 18 ay beklemek erken doğum riskini düşürmeye yardımcı olur.
 
Hangi kişilerde erken doğum riski daha yüksektir?
Erken doğum riski; daha önce erken doğum yapmış olanlar, ikiz veya üçüz gebelik yaşayanlar, sağlık sorunları veya enfeksiyonları olan anne adaylarında, sigara kullananlarda ve çok stresli yaşam sürenlerde daha yüksektir. Ayrıca sağlıksız beslenen veya çok kilolu/çok zayıf anne adaylarında da risk artabilir.

Yorumlar (0)

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!