Çerez politikası içeriği Özel Nev Hospital tarafından belirlenmiştir. Çerez Politikamız
Nev Hospital

Randevu Hattı

444 1 349

Hepatit ve Sarılık Nedir?

Hepatit, karaciğerin iltihaplanması anlamına gelir ve genellikle virüs kaynaklıdır. Ancak bazı durumlarda ilaçlar, toksik maddeler veya otoimmün hastalıklar da hepatite neden olabilir. Hepatit hastalığı zamanında tanınıp tedavi edilmediğinde karaciğer sirozu ya da karaciğer kanseri gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle hepatit şüphesi durumunda dahiliye doktorları ilk başvurulacak uzmanlardır. Dahiliye (iç hastalıkları) uzmanı, karaciğer fonksiyonlarını değerlendirecek testleri isteyerek doğru tanı ve tedavi sürecini başlatabilir.

Hepatit Türleri ve Özellikleri

Hepatitin birçok türü vardır. En yaygın görülen viral hepatit türleri Hepatit A, Hepatit B ve Hepatit C’dir. Her bir türün bulaşma yolu, belirtileri ve tedavisi farklılık gösterir.

Hepatit A

Hepatit A, genellikle ağız yoluyla, özellikle de kirli su ve yiyeceklerin tüketilmesiyle bulaşan bir virüstür. Bu tür hepatit, halsizlik, mide bulantısı, karın ağrısı, iştahsızlık ve sarılık gibi belirtilerle ortaya çıkar. Genellikle kendiliğinden iyileşir ve kronikleşme riski yoktur. Korunmanın en etkili yolu Hepatit A aşısı yaptırmaktır.
Hepatit B
Hepatit B ise kan yoluyla, cinsel temasla veya doğum sırasında anneden bebeğe geçerek bulaşan bir virüstür. Bu virüsle enfekte olan kişilerde yorgunluk, karın ağrısı, iştahsızlık, sarılık ve koyu renkli idrar gibi belirtiler görülebilir.
Hastalık akut dönemde iyileşebilirken bazı kişilerde kronikleşerek karaciğer sirozu veya kanserine yol açabilir. Tedavi sürecinde antiviral ilaçlar kullanılır. Peki, dahiliye hepatit B’ye bakar mı? Dahiliye doktorları, hepatit B gibi karaciğer hastalıklarının hem tanı hem de takibinde temel uzmandır.

Hepatit C

Hepatit C genellikle kan temasıyla, özellikle ortak enjektör kullanımı gibi durumlarla bulaşır. Bu virüs genellikle uzun süre belirti vermez ve çoğu zaman ancak ilerlediğinde sarılık, halsizlik ve karaciğer fonksiyon bozukluğu ile kendini belli eder. Ancak hepatit C’ye karşı henüz etkili bir aşı geliştirilememiştir. Bu yüzden hijyen kurallarına dikkat etmek, steril tıbbi malzeme kullanımı ve güvenli kan nakli gibi uygulamalar büyük önem taşır.
 
Her üç hepatit türü de ihmal edilmemesi gereken, ciddi sonuçlar doğurabilen hastalıklardır. Farklı bulaşma yolları ve belirtileri olmasına rağmen ortak özellikleri, karaciğer sağlığını tehdit etmeleri ve zamanında müdahale edilmezse kalıcı hasarlara neden olabilmeleridir. Bu yüzden belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden bir dahiliye uzmanına başvurmak hayati önem taşır.

Hepatiti Önlemede Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Hepatit gibi karaciğeri etkileyen hastalıklardan korunmak için sadece tıbbi müdahaleler yeterli değildir; günlük yaşamda alınacak bazı basit önlemlerle hastalık riski önemli ölçüde azaltılabilir. Öncelikle hijyen kurallarına dikkat etmek gerekir. Özellikle el temizliği, dışarıdan geldikten sonra, tuvalet sonrası ve yemeklerden önce mutlaka ellerin yıkanması, Hepatit A gibi ağız yoluyla bulaşan türlerin önlenmesinde etkilidir.
Ayrıca kişisel eşyaların ortak kullanılmaması çok önemlidir. Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi kanla temas edebilecek nesneler başkalarıyla paylaşılmamalıdır. Hepatit B ve C, bu yolla kolaylıkla bulaşabilir. Cinsel yolla bulaşan hepatitlerden korunmak için de korunmasız ilişkiden kaçınmak, eşlerin birbirine karşı şeffaf olması ve gerekirse test yaptırması gerekir.
Aşılar da önemli bir koruma aracıdır. Hepatit A ve B için etkili aşılar mevcuttur. Bebeklikte yapılan aşıların erişkinlikte de tamamlanması gerekir. Hepatit C için henüz bir aşı yoktur, bu nedenle hijyen ve korunma daha da önemlidir. Aynı zamanda alkol kullanımı da karaciğer sağlığını etkiler. Alkol tüketimini sınırlamak, karaciğeri yormamak açısından faydalı olur.
Tüm bunlara ek olarak düzenli sağlık kontrolleriyle karaciğer fonksiyonlarının izlenmesi ve herhangi bir hepatit türüne karşı erken tanı konulması, tedavi sürecinin başarıyla ilerlemesi için büyük önem taşır. Bu tür basit ama etkili yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde hepatit riskinden korunmak mümkündür.

Hepatit A, B & C Tanısı Nasıl Konulur?

Hepatit A, B ve C tanısı genellikle doktor muayenesi ve kan testleriyle konur. Hastanın şikâyetleri, öyküsü ve fiziksel belirtileri göz önünde bulundurularak ilk değerlendirme yapılır. Özellikle yorgunluk, mide bulantısı, iştahsızlık, karın ağrısı ve gözlerde ya da ciltte sararma gibi belirtiler hepatit şüphesi uyandırır. Bu durumda karaciğer enzimleri (ALT, AST gibi) ölçülür. Eğer bu değerler yüksekse, viral belirteç adı verilen özel testlerle hangi hepatit virüsünün neden olduğu araştırılır.
Hepatit A için Anti-HAV, Hepatit B için HBsAg ve Anti-HBs, Hepatit C içinse Anti-HCV testleri kullanılır. Bu testler sayesinde kişinin hastalığı geçirip geçirmediği, bağışıklık geliştirip geliştirmediği ya da aktif enfeksiyon taşıyıp taşımadığı anlaşılır. Gerekli durumlarda ultrason gibi görüntüleme yöntemleri de karaciğerin durumu hakkında bilgi verir.
Erken tanı, tedavi başarısı ve karaciğerin korunması açısından son derece önemlidir.

Sarılık (Hepatit) Belirtileri

Sarılık, genellikle başka bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkan, özellikle ciltte ve göz aklarında sararma ile kendini gösteren bir durumdur. Bu renk değişikliği, kandaki bilirubin adlı maddenin artmasıyla oluşur. Sarılığın ilk fark edilen belirtisi genellikle gözlerin beyaz kısmında oluşan hafif sarımtırak tondur. Bu durum ilerledikçe sarılık tüm ciltte belirginleşebilir ve kişinin ten rengine bağlı olarak daha açık ya da daha koyu sarı tonlarda görülebilir.
 
Ciltteki sararma ile birlikte idrar renginde de koyulaşma olur. Normalden daha koyu, çay rengine benzer idrar, karaciğerin bilirubini gerektiği gibi işleyemediğinin bir göstergesidir. Aynı şekilde dışkı renginde de açılma görülebilir. Özellikle açık kil renginde dışkı, safra akışında bir sorun olduğuna işaret eder ve bu da sarılıkla ilişkili olabilir.
 
Sarılığa eşlik eden diğer yaygın belirtiler arasında halsizlik ve sürekli yorgunluk hissi yer alır. Kişi kendini sürekli bitkin hisseder, günlük aktiviteleri yaparken bile çabuk yorulur. Bu tabloya mide bulantısı, iştahsızlık ve bazen karın ağrısı eşlik edebilir. Özellikle yemeklerden sonra rahatsızlık hissi artabilir. Bazı kişilerde ciltte yaygın kaşıntı da gözlemlenir. Bu kaşıntı, özellikle kolestatik sarılık denilen safra akışının engellendiği durumlarda daha belirgin olur.
 
Tüm bu belirtiler tek başına başka hastalıklara da işaret edebileceği için sarılık şüphesi olan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması önemlidir. Erken tanı, hem altta yatan nedenin tespit edilmesi hem de gerekli tedavinin başlatılması açısından büyük önem taşır.
Sık Sorulan Sorular
Diş tedavilerinden hepatit bulaşır mı?
 
Evet, uygunsuz sterilizasyon koşullarında hepatit bulaşabilir. Ancak bu günümüzde nadir görülen bir durumdur çünkü modern diş hekimliğinde enfeksiyon kontrol protokolleri çok sıkıdır.
 
Gebelikte Hepatit B aşısı kaçıncı haftada yapılır?
 
Gebelikte Hepatit B aşısı, gerekliyse gebeliğin herhangi bir haftasında güvenle yapılabilir. Aşı takvimi 3 dozdan oluşur:
1. doz ne zaman başlanırsa, 2. doz 1 ay sonra, 3. doz 6 ay sonra uygulanır.
Bebek doğar doğmaz annesi taşıyıcıysa ilk 12 saat içinde hem aşı hem de koruyucu iğne (immünoglobulin) yapılmalıdır.
 
Hepatit A aşısı yan etkileri nedir?
 
Hepatit A aşısının yaygın yan etkileri arasında aşı yerinde ağrı, halsizlik, hafif ateş ve baş ağrısı bulunur. Nadir durumlarda alerjik reaksiyon görülebilir. Yan etkiler genelde hafif ve geçicidir.












Yorumlar (0)

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!